Kadastro Tespitine İtiraz

  • Yazdır
    • Emin Hukuk Bürosu
    Blog
    Read Time: 7 mins
    Gösterim: 420

    Kadastro Nedir:

    Kadastro kelime kökü Eski Yunancadan satır, sıra, mısra anlamına gelen kadastixon’dan gelmektedir.

    Türk Dil Kurumuna göre her tür arazi ve mülk yerinin, alanının, sınırlarının ve değerlerinin devlet eliyle belirlenip plana bağlanmasına denir. Kavram olarak tapulama aynı anlama gelmektedir. Mali, hukuki ve geometrik olmak üzere 3 çeşit olup;

    -Mali kadastro; arazi veya mülk yerinin mali değerinin tespiti için yapılan türüdür.

    -Hukuki kadastro; arazi veya mülk yerinin ve toprak sahip veya ortaklarının hukuki haklarını belirlemek için yapılan türüdür.

    -Geometrik kadastro; arazi veya mülk yerinin coğrafi konumu, yapısı ve çevresel sınırlarını belirlemek için yapılan türüdür.

    3402 Sayılı Kadastro Kanununa göre taşınmazın mali değerinin, alan olarak sınırları ve mülk sahipleri veya ortaklarının hukuki hak ve sınırlarının belirlenmesine ve tapuya kayıt ve belgelendirme işlemlerini kapsar.

    Kadastro Tespiti:

    3402 Sayılı Kanunun 2. Maddesine göre; Kadastro çalışmaları öncelikle, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve ilgili bakanın onayı ile işlem yürütülecek yerler belirlenerek başlar. Belirlenen bölgeler 1 ay önceden duyurulur.

    Aynı kanunun 4. Maddesine göre; bir önceki maddede yapılan işlemler sonrasında tespit için en az 15 gün önceden yapılan ilanlar ile tespit işlemlerine başlanır. Bu işlemler Kadastro ekibi ve komisyonunca yürütülür. Ekip; mahalle veya köy muhtarı ile en az 2 kadastro teknisyeni olmak üzere üç bilirkişiden oluşur. 2 teknisyen olmaması halinde 1 Teknisyen de olabilir hatta teknisyen yerine kontrol memuru da görev alabilir. Muhtarın bulunmaması yada başka bir kadastro görevlendirmesi halinde yerine yasal temsilcisi bulunur. Belediyelik bölgelerde belediye meclisi, köylerdeyse köy derneği tarafından on beş gün içinde altı kişilik bilirkişi heyeti, çalışılacak yerlerde birden fazla ekibin görev yapması halinde her ekip için ayrıca üç bilirkişi görevlendirilir. 40 yaşını doldurmamış ve yüz kızartıcı suçlardan hükümlü olanlar bu heyete seçilemezler. Çalışma yapılan yerde bilirkişi yada komisyonda ki diğer görevlilerden herhangi birisinin kendisi, eşi yada 1,2 ve 3, derece akrabalarına ait yerler yada bu akrabaların hak iddia ettiği yerlerle ilgili tespit ve çalışmalarda bilirkişi olmaya engeldir. Aynı durum komisyon üyeleri (muhtar, teknisyen) için de geçerlidir.

    Bilirkişi olmaya engel şartlar var ise veya bilirkişi seçilemediği takdirde mahalli mülki amir tarafından bilirkişi görevlendirmesi yapılır.

    İşlemler neticesi belediye sınırlarında ise Belediye tarafından belirlenen yere 30 gün boyunca askı usulüyle ilan edilir. Askıdaki süre boyunca itirazlarla ilgili itiraz eden kişi Kadastro mahkemesine gitme hakkı kazanır ki 30 günlük süre hak düşürücü süredir.

    Kadastro Tespitine İtiraz:

    3402 Sayılı Kadastro Kanununun 9. Maddesine göre tespit işlemine itiraz Mülkiyet Hakkından doğmakta olup, tespit işlemine itiraz ve tescil işlemine ilişkindir. 10 gün içinde yapılan itiraz askıdan önce yapılması şartıyla askıdan sonra dava açma hakkı doğurur. İtirazın usul yönünden yerindeliği için şartları vardır.

    • İtiraz Kadastro Komisyonuna intikal ettirilmek üzere, kadastro teknisyenliğine veya müdürlüğüne yapılmalıdır.
    • İtiraz konusu belgeye dayanmalıdır.

    Eğer itiraz konusu yer orman arazisi ise itirazın incelemesinde Orman Müdürlüğü tarafından görevlendirilecek orman yüksek mühendisi yada orman mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek ziraat yüksek mühendisi yada ziraat mühendisi katılması gerekir.Çalışma yapılan yerdeki ormanların bu görevliler tarafından sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilân yapılır. Böylelikle o bölge için orman kadastrosu yapılmış sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynı şekilde riayet edilir.

    30 günlük Askı ilanı ile beraber Kadastro Mahkemesine dava açılır. 30 günlük süre hak düşürücü süre olup bu süre sonunda komisyonun kararı kesinleşir. Bu kesinleşme neticesinde sınırlandırma ve tespitler kesinleşmiş olur. Eğer itiraz davası açılmış ise mahkemenin kesinleşmiş kararı ki kesinleşme tarihi aynı zamanda tescil tarihi olarak kabul edilmek koşuluyla herhalde de kesinleşmeden sonra 3 ay içinde tapu kütüklerine gerekli kayıtlar yapılır. Tespit tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarih itibariyle on yıl geçtikten sonra, işlemden önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz edilemez ve dava açılamaz.

    Yenileme Kadastrosu:

    Tapulama ve Kadastro Paftalarını Yenileme Yönetmeliği’ne göre, Teknik sebeplerle yetersiz durumda olan, uygulama niteliği kalmayan, eksiklikleri bulunan, zemindeki ölçüleri ve sınırlamaları gerçek ölçü ve sınırlamaları yansıtmadığı tespit edilen yerlerle ilgili bu hususlardan en az biri ilgili müdürlükçe değerlendirilerek yenilemenin gerekliliği anlaşıldığında re’sen belirlenen yenilenme alanları için Yenileme Raporu hazırlanarak Genel Müdürün teklifi Bakan onayıyla işlemler yürütülür. Yenileme Kadastrosuna başlamadan önce Resmi Gazete ve yenileme yapılacak ilçenin, ve ilin 1 gazetesi ve alışılmış yayın iletişim yolları ve Ankara ile İstanbul’un birer radyo ve gazetelerinde ilan edilir. İlan tarihi itibariyle 1 ay boyunca beklenir.

    Yenileme yapılacak yerle ilgili kesinleşmemiş, devam eden dava var ise kesinleşmemiş davalık taşınmazların listesi ilgili mahkemelerden talep edilir. Kanunda belirtilen yasal itiraz hakları aynı şekilde yönetmelikle belirtilen yenileme kadastrosu için de geçerli olup 7 günlük itiraz süresi ve ilan sonrası 30 günlük itiraz ve dava hakları hak düşürücü süre olup bu süreler içinde itiraz edilmeyen yerlerle ilgili kararlar kesinleşir.

    Dayanaklar

    Anayasamızın 13. maddesi Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasından ve bu sınırlamaların ölçülerinden bahseder. Burada müvekkilimizin öncelikle tüm yasal-anayasal ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerden doğan hakları korunmakla beraber bu maddeye dayanarak eğer müvekkilimizin aleyhine bir hak ihlal var ise yasal tüm haklarımızı kullanarak genel anlamda hak ihlali üzerine gerekli işlemler yürütülecektir.

    Anayasa’nın 35. maddesi Mülkiyet Hakkını güvence altına alır. Bu hak malik olunan tüm varlıkları kapsadığı gibi aynı zamanda sahibi olmasa da hak doğurucu süre sonunda sahip olunan herşeyi kapsar. Yargı, sınırlamalar ile ilgili işlemleri genelde kamu yararı kıstasına göre yürüttüğünden (AYM Esas: 2012/108 Karar: 2013/64) Böylelikle gerek orman arazisi gerekse hazine arazisi ve diğer durumlar için gerekli hak arayışları bu minvalde yürütülecektir.

    Orman Arazisi Özelliğinde Olan Bölgeler için; 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi gereğince hak sahibi olduğunu iddia edenlerin 30 günlük askı ilan süresi içerisinde sınırlamaya itiraz hakları vardır ve bu süre içerisinde itiraz etmemeleri halinde komisyon kararları kesinleşecektir. Bu süre hak düşürücü süre olduğundan, tapu sahibi kişilerin ve yasal varislerinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık itiraz süresi içerisinde dava açma haklarının olduğu da aynı maddede açıkça belirtilmiştir.

    Emin Hukuk Büromuza yapacağınız başvurunuz ile anayasal, yasal ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerden doğan tüm haklarınız korunarak yasal haklarınızdan doğan tüm iş ve işlemleriniz tecrübeli ve kendi alanında uzman dinamik avukatlarımız aracılığıyla sağlanacaktır.