Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçundan BERAAT KARARI (4)

                          Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesinde Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçundan açılan kamu davasında müvekkile verilen BERAAT kararı ile ilgili Yerel Mahkemenin gerekçeli kararı aşağıda gösterilmiştir. Sevgili okuyucularımız ve meslektaşlarımız yararlanabilirler. Sevgilerle...

 

T.C.
KAHRAMANMARAŞ
2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

"TÜRK MİLLETİ ADINA"
"KARAR"
BERAAT

DOSYA NO : 2019/190 Esas
KARAR NO : 2019/307
C.SAVCILIĞI ESAS NO : 2019/3529

 

DAVACI             : K.H
SANIK               :.SADIK G.....K,
MÜDAFİ            :.Av. ÖMER FARUK ARDIÇ, İsmetpaşa Mahallesi 36010.Sokak Gülpak 2 Apt. Kat:3 No:5 Dulkadiroğlu/ Kahramanmaraş
GÖZALTI TARİHİ : ....
TUTUKLAMA TARİHİ : ......


SUÇ                   :  Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık Sadık G....k hakkında TÜRK MİLLETİ ADINA mahkememizde yapılan yargılama sonucunda:


GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
A)İDDİANAME:
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 16/05/2019 tarih ve 2019/3529 Esas sayılı iddianamesi ile; sanığın silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediği gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu 314/2, 220/7, 3713 S.K'nun 5/1 Md, 5237 S.K'nun 53/1, 58. Maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle mahkememizde kamu davası açılmıştır.


SAVUNMA:
SANIK SADIK G...K 18/09/2019 TARİHLİ CELSEDE MAHKEMEMİZDE ALINAN SAVUNMASINDA: "2015 yılı Eylül ayından Şehit Ahmet Altun Çok Programlı Lisesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmaktayım, 2010 yılı ile 2014 yılları arasında Kocaeli/Gebze ilçesinde bulunan Marmara Işık isimli dershanede çalıştım, 2007-2010 yılları arasıda herhangi bir yerde çalışmadım, birkaç ay Milli Eğitim'de ücretli öğretmen olarak çalıştım. 2006-2007 yılları arasında Samsun'da bulunan Sakarya Dershanesi'nde çalıştım, 2006 yılı öncesinde ise öğrenciydim. Marmara Işık ve Sakarya isimli Dershanelerin bu yapı ile irtibatlı olduğunu sonradan öğrendim, dershanelerde çalıştığım dönemlerde maaşı Bank Asya aracılığıyla yatırılıyordu, bundan dolayı bu bankada kendileri hesap açtı, maaşım bu hesaba yatmaktaydı, ufak tefek birikimlerim de burada kalıyordu, talimatla para yatırmadım, bize talimatla para yatırılması konusunda telkinde bulunan olmadı ancak basından duymuştum, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, öncelikle beraatimi, Mahkeme aksi kanaatte ise lehime olan tüm kanun hükümlerinin uygulanmasını talep ediyorum. Hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine rızam vardır" şeklinde savunmada bulunmuştur.


1-YAZILI DELİLLER:
1-Sanığın Sgk hizmet dökümü,
2-Bank Asya kayıtları,
3-Sanık hakkında tanzim edilen mali analiz raporu,
4-Sanık hakkında TEM Şube Müdürlüğü'nce düzenlenen 29/04/2019 tarihli tutanak,
5-HTS inceleme tutanağı,
6-Sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları dosya içerisinde delil olarak mevcuttur.


DEĞERLENDİRME:
Her ne kadar sanık Sadık GÖK hakkında ''FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme'' suçundan kamu davası açılmış ise de yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2006/3-35 E.N, 2006/97 K.N sayılı kararında da değinildiği üzere, Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "in dubio pro reo" kuşkudan sanık yararlanır kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmiş olmasıdır. Şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat teorikte olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir ihtimale değil, kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilmesinin tek yolu budur. Bu nedenle ceza yargılamasında mahkûmiyet kararı verilebilmesi için davaya konu suçun bizzat sanık tarafından işlenmiş olduğunun kesin delillerle ispat edilmiş olması gerekir. Suçluluk konusundaki şüphe sanık lehine değerlendirilmelidir. Suçluluğu kesin delillerle ispat edilmedikçe bu konudaki şüpheye dayanılarak sanığın mahkûmiyetine karar verilemez.


Bu kapsamda yapılan değerlendirmede;
Her ne kadar sanığın örgütle iltisaklı eğitim kurumlarında 2006-2014 yılları arasında çalışma kaydı tespit edilmiş ise de bu durum sanığın ekonomik hayatını devam ettirme noktasında çalışma özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek sanık hakkında aleyhe değerlendirilmemiştir.


Sanığın dosyadaki mevcut Bank Asya hesap hareketlerinin incelenmesinde; her ne kadar sanığın 10.01.2014 tarihinde altın ve katılım hesabı açtırdığı, yine aynı tarihte katılım hesabına 9.387,99 TL yatırdığı tespit edilmiş ise de sanığın 2007 yılından itibaren bankada hesabının olduğu ve 2010, 2011,2012 tarihlerinde de birçok XAU, USD ve TL hesapları açtırdığının görüldüğü, ilk talimat tarihinden önce ve bankaya TMSF'nin el koymasından sonra da sanığın söz konusu bankayı aktif bir şekilde kullandığı, sanığın banka hesabı maaş hesabı olduğu, talimatlardan önceki tarih olan 16.09.2013 tarihinde de sanığın 6.595,66 TL karşılığı altın alma işleminin olduğu, talimat dönemlerinde bankadaki ay sonu mevcut bakiyesi önceki aylarla kıyaslandığında aleyhe bir artışın tespit edilemediği, bankayı 2016 yılına kadar da aktif bir şekilde kullandığı birlikte değerlendirildiğinde sanığın talimat dönemine denk gelen tarihte bankada hesap açtırma ve para yatırma eylemi sanık aleyhine hükme esas alınmamıştır.


Soruşturma ve yargılama aşamasında sanık aleyhine değerlendirilebilecek başkaca delillerin tespit edilemediği anlaşılmakla her ne kadar sanığın FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme suçundan cezalandırılmasına dair kamu davası açılmış ise de; yukarıda gerekçeleri izah edildiği üzere sanığın müsnet örgütle organik bağ içerisinde olduğuna ya da herhangi bir şekilde yardım ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, yeteri kadar inandırıcı, kesin ve somut delil elde edilemediği, sanığın eylemlerinin örgüte yardım suçu açısından aranan unsurları içermediği anlaşılmakla sübut bulmayan müsnet suçtan sanığın beraatine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarı kısımda açıklandığı üzere;
1-Sanık Sadık G.....K hakkında Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde; sanığın müsnet suçu işlediğine dair dosyada her türlü şüpheden uzak, yeteri kadar inandırıcı, kesin ve somut delil elde edilemediği bu nedenle yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşılmakla, sanığın müsnet suçtan CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince BERAATİNE,
2-Sanığın yargılama aşamasında kendini vekaletnameli müdafi ile temsil ettirdiği anlaşılmakla, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre 5.450,00 TL maktu ücret-i vekaletin hazineden alınarak sanığa ödenmesine,
3-Yargılama masraflarının hazine üzerinde bırakılmasına,
4-Sanığın kamu görevlisi (öğretmen) olması nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 131/3 maddesi gereğince karardan bir suretin Milli Eğitim Bakanlığı'na GÖNDERİLMESİNE,
Dair, sanık ve sanık müdafiinin yüzlerine karşı tefhim tarihinden itibaren 7 GÜN içerisinde mahkememize ya da en yakın mahkemeye dilekçe vermek veya zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanı zapta geçirtmek suretiyle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere (kanun yoluna başvurulmadığı takdirde karar kesinleşecektir), C. Savcısının huzurunda isteme uygun olarak, oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2019